Friday, February 2, 2024

Şükretmem gerektiğini farkettim.

 22.01.2024, Pazartesi günü Bilecik'ten İstanbul'a gelirken kaza yaptım. 

Baya yorgundum, uzun süredir uykusuzdum; direksiyon kontrolünü kaybettim ve kendimi tarla içinde buldum. 2 şeritli daracık yol, karşıdan gelen tırlar var, arada kesme veya ayırma yok. O kaza anında yanlışlıkla direksiyonum sağa değil de sola gitseydi ben muhtemelen bu yazıyı yazmıyor olacaktım. Ya büyük kaza yapıp, ağır yaralanmıştım ya da ölmüştüm. 

Direksiyonda ben varım, sürücü belgesi alalı daha 1.5 sene dolmak üzere, acemiyim. Trafik kazalarında ağır yaralanan veya ölen sürücülerin çoğu benden daha iyi kullanırlar. O gün ben sadece şanslıydım. 

İlk kazamın şokunu atlatmadan hemen yardıma gelen çiftçiler ve diğer sürücüler oldu. Trafik polisini aradım, konum bilgilerimi verdim; sağ olsun geldiler ve tutanak tuttular. Aracı kiraladığım şirketi arayıp haber verdim, işyerime mail atıp derslere yetişemeyeceğimi belirttim. İlk şoku atlattıktan sonra o soğukta tarlaya baktım ve namaz kılan bir çiftçi gördüm. Bir an onun yerinde olmak istedim. Baya dertlerim vardı, güçsüzdüm; ve o dertlerin üstüne bir de bu eksikmiş gibi kaza eklendi. Her şeyi unutup sadece Tanrı'ya sığınmak ve şükretmek istedim. Sadece bedenen değil manen de kendimi bitkin hissettim. 

Ama her karanlığın sonu aydınlık dedikleri gibi adım adım çıkıyorum o karanlıktan, çok şükür üstesinden gelebiliyorum o zorlukların. Ve bugün (15 senelik aradan sonra) ilk defa camiye gittim Cuma namazı için. Namaz kılmayı, abdest almayı, sureleri; her şeyi unutmuşum. Hatırlamaya çalıştım, zorlandım. Uydum imama.

Bugün sabah abdest alırken bir hafiflik, temizlik hissettim. Ben hayatta olduğum ve sağ olduğum için Tanrı'ya şükretmeliydim. Thank God. 🙏

09.05.2024 editi: Bundan altta baya gereksiz seyler yazmisim, hepsini sildim. O donem sinirliydim, simdi yatistim. Zaman, aci oldugu gibi ilac da.

No comments:

Post a Comment