Wednesday, August 28, 2024

Canım annem, seni çok seviyorum :(

Canım annem, seni çok seviyorum.

Kalbim acısa da seni seviyorum.

Ama aramıza da set çekmek zorundayım, zorundayım çünkü kalbimiz daha da fazla kırılacak. Gözümdeki yaşlar ayağıma batan diken kaynaklı olduğunu söyledim. Ayağıma dikenler batacak, canım annem. Bundan kaçış yok. 

Sevinmeliyiz, çünkü ikimiz de hayattayız daha. Evet, hastasın biraz ama yine de çok şükür buradayız anne. 

Oğlun da canı sağ, hayatta (tm: ayatta diri) diye sevinmeni istedim canım annem. Oysa, bardağın dolu tarafına odaklanmak yerine bardağa tamamen hükmetme isteği aramıza set çekiyor, canım annem.

Seni çok seviyorum, canım annem.

Oğlun acı da çekecek, hayatı da öğrenecek. Bu yolda oğlun yalnız, yapayalnız yürüyecek. Ayağına batan dikenler acısa da, asıl acılar kalbe batan dikenlermiş, canım annem. Senden kendi isteğimle uzak kalmak çok zoruma gidiyor. Ama dayanmalıyım, çünkü ben erkeğim. Seni arayıp ağlamak, seni sevdiğimi söylemek istiyorum. Ama içime gömmeliyim, çünkü ben erkeğim. 

Hatta bunu da yazmamalıydım, çünkü ben erkeğim. Ama yazdım, çünkü senin gözünde her zaman küçük bir çocuğum. İyi ki de öyleyim.

Seni çok seviyorum, canım annem.

Günlerimiz sayılı, gel kalbi kırmayalım anne. Gel barışalım, anne. 

Gerçi sen istiyorsun bunu, ama ben bilerek uzak duruyorum. Ve öğreniyorum ki, asıl yaşlar gözden dökülen değil, kalbin ağlamasıymış. Canım annem, kalbim dayanamıyor. Gel barışalım, anne.

Özür dilerim, anne!

Seni çok seviyorum, canım annem.

Ama sana söyleyemiyorum.

28.08.2024 Afyon.

No comments:

Post a Comment